Akademisyenlerden Kültürpark önerisi: Behçet Uz'un vasiyeti yerine getirilsin, 'halk üniversitesi' olsun

 

İZMİRGÜNDEMİ/İzmir Kültürpark’ın fuar işlevinin Gaziemir'de kurulan Fuar İzmir’e taşınmasıyla birlikte ne olacağına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir temsilcisi Prof. Kayhan Kantarlı ile Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) yönetim kurulu başkanı Prof. Ömer Lütfi Değirmenci, ortak bir açıklama yaparak, Kültürpark’a ilişkin önerilerde bulundu.
Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine başladıktan kısa bir süre “Kültürpark Arama Konferansı”nı başlattığının anımsatıldığı açıklamada, akademisyenlerin Kültürpark’la ilgili önerileri sıralandı.
‘HALK ÜNİVERSİTESİ HALİNE GETİRİLMELİ’
İki kurumun ortak imzasıyla yapılan açıklamanın satır başları şöyle:

  • Kültürpark Arama Konferansı’nın katılımcıların büyük çoğunluğunca destek verilmesiyle ortaya çıkan en önemli sonucu, bizlerin de her ortamda savunduğumuz; Kültürpark’ın, kurucusu Dr. Behçet Uz’un vasiyeti olan “halk üniversitesi”ne dönüştürülmesi konusunda uzlaşmaya varılmış olmasıdır. Başkan Sayın Tunç Soyer’in konferansın sonunda yaptığı değerlendirmede “Behçet Uz'un vasiyetinin yerine getirileceğini, bunu yaparken Kültürpark’ın yeşil alan/kent parkı özelliklerinin mutlaka korunacağını ve bunun formülünün beraberce bulunacağını” ifade etmesini, ortak akılla varılan bu uzlaşmanın gereği neyse yapılarak  “halk üniversitesi işlevi de görecek bir Kültürpark’ı yaşama geçirme konusundaki kararlılığının bir göstergesi olarak görüyoruz.
  • Arama Konferansı’nda en anlamlı ve en çok alkış alan önerilerin ana fikri “halk üniversitesi”  kavramı etrafında yoğunlaşmasına karşın, bu ana fikrin nasıl yaşama geçirilebileceği hakkında somut bir görüş belirtilmemiştir. Gelinen noktada soru “Kültürpark'ın Behçet Uz'un ifadesiyle, doğduğu günden başlayarak çocukların, anaların, babaların eğitecekleri, eğitilecekleri bir halk üniversitesine nasıl dönüştürülebileceği?” sorusudur.
  • Şurası açıktır ki, Kültürpark’ın "halk üniversitesi” işlevi görmesi bu gün sahip olduğu yeşil alan temelli ve ara sıra kullanılan sanatsal olanaklara hiç bir ekleme yapmadan tam olarak sağlanamaz.  Çünkü “halk üniversitesi” kavramının altında, halkın bilim ve teknoloji ile buluşabileceği bir eğitim ve öğrenme ortamı yatar. Böyle bir ortam kurulmadığı sürece “halk üniversitesi” kavramı ancak söylemden ibaret içi boş bir kavram olarak kalır.
 
‘BİLİM MERKEZİ KURULMALI’
  • Bu eksikliği gidermenin bir yöntemi olarak İzmir hatta bölge halkına hitap edecek, kitleleri yılın her ayı ve haftanın her günü Kültürpark’a çekecek “bilim”, “teknoloji” ve “deneyerek/eğlenerek öğrenme” odaklı bir seçeneği kamuoyunun dikkatinize sunmak istiyoruz. Bu seçeneğin temel noktası Kültürpark’a, mevcut yapılaşma oranını arttırmadan ve mevcut bitki örtüsü ve ekolojisine zarar vermeden gerçekleştirilmek üzere yeterli içeriğe sahip bir BİLİM MERKEZİ kurulmasıdır.
‘PROJEMİZİ BÜYÜKŞEHİR’E SUNDUK’
  • Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) ve Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) olarak bu amaçla hazırladığımız “KÜLTÜRPARK BİLİM MERKEZİ PROJESİ”ni Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na sunmuş bulunmaktayız.
  • Evrim kuramının müfredattan çıkarıldığı ve toplumun bilimsel eğitimden hızla uzaklaştırıldığı günümüz koşulları, yerel yönetim etkinliklerinde bilim ve toplum temelinde yapılacak yeni bir açılımın önemini daha da arttırmıştır.  Bu nedenle Sayın başkanın  “Bilim ve Toplum Projesi” olarak hazırlanan bu projeyi yerel yönetimin topluma yönelik faaliyetlerinde “bilim ve yaşam” temelinde yeni bir etkinlik alanı yaratacak olması açısından da önemli bulacağını umuyoruz.
  • “Kültürpark Bilim Merkezi Projesi”, önceki yıllarda (2012) “İzmir Bilim Parkı” adıyla sunulmuş olduğu İzmir Kent Konseyi’nde incelenip, oy birliği ile kabul edilen ve kentin uygun bir bölgesinde uygulanmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderilmiş olan projenin Kültürparkiçin güncelleştirilen formudur.
İŞTE AKADEMİSYENLERİN PROJESİNİN DETAYLARI
Ortak açıklamada, kurulması istenen bilim merkezinin detayları şöyle anlatıldı:
  • Bilim Merkezleri, toplum ve bilim arasındaki bağı güçlendirmeyi, bilimin günlük yaşamdaki önemini fark ettirerek halkın bilim ve teknolojiye olan ilgi, merak ve sevgisini arttırmayı; toplumda bilimsel düşüncenin benimsenmesine önderlik etmeyi; bireyleri denemeye ve keşfetmeye teşvik ederek bilimsel yaklaşım ve analiz yeteneklerini geliştirmeyi amaçlayan, öğrenmenin yaşam boyu sürdürülebilmesi için çocukları, gençleri ve yetişkinleri bilim ve teknoloji ile buluşturan, sorgulama ve interaktif öğrenmeye dayalı etkin bir sivil öğrenme ortamıdır. Ziyaretçilerin beş duyusuna hitap ederek bilimi ve bilgiyi keşfetmelerini sağlar. Yaşamakta olduğumuz bilgi toplumları çağının eğitimden beklediği beceriler bağlamında günlük olaylara bilimsel ve sorgulayıcı bir bakış açısıyla yaklaşabilme ve problem çözme becerilerini geliştirme yönünde ufuk açar.
  • Bilim merkezleri okullardan farklı bir eğitim yaklaşımı ortaya koymaktadır; okul öncesinden başlamak üzere her yaştaki bireylerin “dokun-keşfet” ve “yap-öğren” temelli deney birimleri, gezegen evi (planetaryum), doğa tarihi ve evrim müzesi ile son teknoloji ürünü üç  boyutlu belgesel sineması ve atölye çalışmaları ile etkileşimli ve aktif bir eğitim sağlar ve bu içeriği ile çocukların ve gençlerin okuldaki eğitimlerini tamamlayıcı bir uygulama alanı olarak da hizmet verir. Özellikle küçük yaştaki ziyaretçilerin kendi başlarına karar verebilen ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarına katkıda bulunur. Bilim merkezleri bulundukları kentlerde gördükleri işlevlerin yanı sıra, düzenledikleri gezici sergiler, bilim fuarları ve bilim günleri vasıtasıyla da bilim ve teknoloji sevgisini bölgenin/ ülkenin bütününe yayarlar.
  • Bilgi çağı ve yaşam boyu öğrenme kavramlarının gereklerini karşılayacak vazgeçilmez bir etkinlik alanı olarak kurulan Bilim Merkezleri/Bilim Parklarını, dünya genelinde yılda yaklaşık 300 milyon kişi ziyaret etmekte ve düzenlenen eğitim-öğretim etkinliklerine katılmaktadır. ABD’de her üç kişiden biri yılda en az bir kez bir bilim merkezine gitmektedir. İçinde sanatsal etkinliklerin yanı sıra bir Bilim merkezinin de yer aldığı ve yılda yaklaşık 10 milyon kişinin ziyaret ettiği PARİS BİLİM VE KÜLTÜR PARKI (Parc de la Villette) ile ülkemizde son yıllarda kurulan ve içinde birçok kültürel etkinlik mekanı yanında bir Bilim Merkezi ile Uzay Evi ve Denizaltı Yaşam Akvaryumu bulunan Eskişehir Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Kültürpark içinde bir bilim merkezi kurulması önerimize yurt dışından ve yurt içinden verilebilecek çarpıcı örneklerdir. 
  • Tekrar önemle vurgulamak isteriz ki, “Kültürpark Bilim Merkezi” önerisi ek hiç bir yapılaşma gerektirmeyen bir öneri olup, bilim merkezi için gerekli olacak mekânların, yıkılması talep edilen ve hangarlar olarak bilinen sergi hollerinin tamamen yıkılmayıp bilim merkezinin amaçlarına uygun bir mimaride restorasyonu ya da işlevini yitirmiş diğer yapıların (Atlas pavyonu, Alman Pavyonu gibi)  başkanlıkça boşaltılıp yeniden değerlendirilmesi sürecinde uygun olanların tahsisini öngörmektedir. Bu öngörü, aynı zamanda, bir bilim merkezinin kurulması için gerekli olan mekânların inşaat maliyetini olabildiğince düşürecek bir olanağı da işaret etmektedir.
  • Özetle, içerik ve donanım yönünden çağdaş örnekleri temelinde ve TÜBİTAK kriterlerineuygun olarak hazırladığımız proje kapsamında kurulacak Bilim Merkezi vasıtasıyla bilimsel ve eğitimsel bir işleve de sahip olacak olan Kültürpark, hafta içi okulların (randevulu), hafta sonları ise İzmir ve bölge halkının (AVM’lere bir seçenek olarak) çocuklarıyla birlikte ziyaret edip eğlenerek öğrendikleri çağdaş anlamda bir halk üniversitesi olabilecektir. Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.

 

haberin orijinali için tıklayınız