Sayın Üyeler, Sayın Basın Mensupları,

Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) Yönetim Kurulu’nun, son örneği E. Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Dekan atamasında yaşanan, basına da geniş bir biçimde yansıyan ve tartışılan YÖK uygulamaları ve YÖK atamaları konusundaki saptamaları, görüşleri ve düşünceleri şunlardır:

04.11.1981 tarihinde kabul edilen ve günümüze kadar yaklaşık otuzun üzerinde değişiklik geçirmesine karşın bir türlü yerine oturmayan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, bu kanuna bağlı olarak kurulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve getirilen sistem o günden bu güne kadar yükseköğretimimizin ve üniversitelerimizin en temel sorunu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. EGÖDER bu temel sorunun çözümü için, bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonra da, diğer bütün ilgili taraflarla iş ve güç birliği içinde, mücadelesine devam edecektir.

Yükseköğretim Kanunu ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kıskaçlarına karşı özgür, özerk ve demokratik bir yönetimi oluşturabilmek için bütün üniversitelerimiz ve akademisyenlerimiz bu güne kadar pek çok çabalar göstermişler, etkinliklerde bulunmuşlar ve bazı konularda belirli oranda da başarılı uygulama örnekleri ortaya koymuşlardır. Ege Üniversitesi ve akademisyenleri bu konularda en başarılı örneklerden birini ve belki de birincisini oluşturmaktadır. Örneğin, üniversitemizde rektör ve dekan atamalarında gelenekselleşmiş bir biçimde liyakate, etik kurallara ve öğretim üyelerinin yaptıkları seçimlere saygılı davranılmıştır.

Ancak, Diş hekimliği Fakültesi Dekanlığına yapılan son atama bu güzel geleneği elinin tersi ile itmiş ve kendisinden altı kat daha fazla oy alan aday yerine en az oyu alan aday dekan olarak atanmıştır. EGÖDER Yönetim Kurulu bu atamayı şiddetle kınamakta, yetkilileri ve ilgilileri sağduyuya çağırmaktadır. Yetkililerden bu atamanın derhal durdurulmasını ve öğretim üyelerinin seçmemelerine karşın dekanlığa atanmış olan Sayın Profesörün de bir mensubu olduğu Ege Üniversitesinin oluşmuş güzel geleneklerine saygılı davranarak onurlu bir biçimde bu görevi kabul edemeyeceğini açıklamasını bekliyoruz.

EGÖDER Yönetim Kurulu, elbette bu örneğin Türkiye’de tek örnek olmadığının ve bu tür olumsuzlukların sistemin tümünün uygulanmasında da sık sık görüldüğünün ve yaşandığının bilgi ve bilinci içerisindedir. YÖK üniversiteleri susturmuştur, YÖK üniversiteleri baskı altına almıştır. Muhalefette iken YÖK’ün yok edileceğini söyleyen nice iktidarlar gelmiş gitmiş, o iktidarlar yok olmuş ve fakat YÖK yerinde kalmıştır. Her gelen iktidar YÖK’ü ele geçirince onu bir maşa olarak kullanmıştır. Bugünkü iktidar da aynı şeyi daha şiddetli bir biçimde yapmaktadır. Bugünkü YÖK ve bugünkü YÖK Başkanı da katsayı sorunundan tutunuz da zorunlu rotasyonlara kadar bir sürü konuda bir sürü eylem ve etkinlikleri ile bugünkü iktidarın ve iktidarda bulunan partinin bir yan kuruluşu gibi çalışmaktadır. Üniversiteleri üniversite olmaktan çıkaran, akademisyenleri aşağılayan, suskun ve emre amade memurlar konumuna sokmaya çalışan bu uygulamalar hiç bir dönemde olmadığı bir biçimde güçlü, pervasız ve doludizgin olarak devam etmektedir.

Bu nedenle EGÖDER, başta üniversite yetkilileri ve akademisyenler olmak üzere tüm kamuoyunu bu zorlu, pervasız ve bilim dışı doludizgin gidişi durdurmak için, yasal çerçevede, daha etkin ve daha mücadeleci bir davranışta bulunmaya ve bu tür davranışları da desteklemeye çağırır. EGÖDER, özellikle de değerli basın mensuplarımızın, ülkenin temel bir sorunu olan bu haklı mücadelede üniversitelerin ve akademisyenlerin yanında yer alarak, doğruların ve gerçeklerin kamuoyuna hak ettiği ölçüde yansıtılması için yardımlarını bekler.

Kamuoyuna saygı ile sunulur. 09.12.2009

EGÖDER Yönetim Kurulu Adına

Prof. Dr. Osman Gökçe

Yönetim Kurulu Başkanı