Değerli Basın Mensupları,

Bilime, bilim kuruluşlarımıza, yurtsever bilim insanlarına ve aydınlarımıza yapılan hukuk dışı uygulamalara ve baskıya karşı, Ege Üniversitesi öğretim elemanlarının duyarlılığını yetkililere ve kamuoyuna duyurmak için EGÖDER olarak açıklamamızı iletiyoruz. Bu günü, bilim ve yüksek öğretim başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim ve çağdaşlaşma sürecinde son dönemde yaşananları ve gelinen noktayı bir kez daha gözden geçirmek ve resmin bütününü kamuoyu ile paylaşmak için de bir fırsat olarak görüyoruz.

Laik Cumhuriyet felsefesi ışığında eğitim veren ve bilim üreten kuruluşlar ve çalışanları baskıcı, sindirici, güdücü, parçalayıcı ve son örneklerinde de görüldüğü gibi cezalandırıcı bir dizi ağır uygulamalarla karşı karşıyadır. Tüm bu uygulamalar; “aklı hür, vicdanı hür” geleceği yetiştiren kaynakları kurutmak hedefine yönelmiştir. Bu hedefe yönelik olarak;

1) Bilim, ilkel ve ruhani bir takım gerekçelerle reddedilmekte ve yok sayılmaktadır. Bilim dışılık övülmekte, ödüllendirilmekte, toplumsal düzeyde ve inançsal bir temelde yaygınlaştırılmaktadır.

2) Bilim kuruluşları güçsüzleştirilmekte, etkisizleştirilmekte, dışlanmakta, “ben yaptım, oldu” yaklaşımıyla ve günlük-keyfi uygulamalarla yönetimlerine el konulmakta, bilimsel bilgi üretiminin dışında meselelerle boğuşmaya itilmekte ve doğru ya da yanlış olduğuna bakılmaksızın, siyasi gücün tüm uygulamalarına destek veren kuruluşlar konumuna sokulmak istenmektedir.

3) Bilim çalışanları yoksullaştırılmakta, örtük ya da açık siyasal amaçlarla yer değiştirmelere zorlanmakta, siyasi gücün işine gelmeyen konuların kamuoyuyla paylaşılması engellenerek sindirilmekte ve korkutulmaktadır.

Değerli Basın Mensupları,

Yönetimlerin ve yöneticilerin bilimle, bilimsel kuruluşlarla ve bilim adamlarıyla karşıtlıkları yeni değildir. Özgür ve eleştirel düşüncenin var olduğu bir ortamda, hiç bir etki altında kalmaksızın “doğru”yu ve “yalnızca doğru”yu arayan bilim çevrelerinin, karşıtları ve hatta düşmanları tarihin her döneminde olmuştur. Bu bilim karşıtları özgür, eleştirel düşünce ortamının geliştirebileceği aydınlık gelecek idealinden ne kadar uzaklaşmışlarsa, o kadar çok baskıcı ve düşmanca davranışlara girmişlerdir.

Ne var ki son çözümlemede, daima bilimin yani doğrunun, aydınlığın gücü bilim dışı her türlü baskıyı yenmiştir. Hiç kuşku duyulmamalıdır ki bu defa da böyle olacaktır. O nedenle herkesi, her kesimi ve her yetkiliyi tarihin öğreticiliğinden ders almaya ve aklın yolundan sapmamaya çağırıyoruz. Bilimin yolu, karşıtları da dahil herkesin çıkarına en uygun olan yoldur.

Bu bağlamda, son günlerde akademik dünyamızda yaşanan ve tüm toplumumuzu derinden sarsan olaylar konusunda, saygın ve yansız hukuk çevrelerinin “hukuk dışı uygulamalar” olarak tanımladıkları ve açıkladıkları çekince ve sakıncalara katılıyoruz. Üniversitelerimizin yurtsever, saygın, bilim insanları olan yöneticilerine, etkin ve şeffaf demokratik kitle örgütlerimizin aydınlık yüzlerine reva görülen yaklaşımlara tepkimizi ifade ediyoruz. Bağımsız hukuk; adalet adına, çağdaş demokrasi adına, aydınlık adına vardır; açık-somut-nesnel kanıtlarla ilgilidir; kanun ve uygulamalarıyla topluma huzur ve güven vermesi gerekir. Oysa hukuk adına çağdaş bilime, aydınlık geleceğe ve laik eğitime yapılan bu son müdahaleler, toplumumuzda korku ve endişe ortamı yaratmakta, bağımsız adalet sistemimize olan toplumsal güveni zedelemektedir.

Bu bulanık ortamda, karanlıklardan aydınlığa çıkmak için ilgilileri evrensel hukuk kurallarını uygulamaya, hukuk dışılıklardan kaçınmaya ve yapılan yanlışlıkları düzeltmeye çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki, hukuk, bilim ve eğitimin siyasallaştırılması hiçbir topluma ya da zümreye fayda sağlamaz.

Bizler, Ata’mızın manevi mirasını, yani “bilim ve aklın yolunu” izleyerek “bilim adamı”, Cumhuriyet’imizin “aklı hür, vicdanı hür” çağdaş bireyleri olarak da “vatan adamı” olmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Yolumuz demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yaşatıldığı, çağdaş uygarlık yoludur. Bu yola sahip çıkmak ve uğrunda mücadeleye her zaman hazır olmak boynumuzun borcudur.

EGÖDER Yönetim Kurulu