Ege Üniversitesinin Değerli Eğitim-Öğretim

Elemanları ve Sevgili Öğrencilerimiz

Yeni bir eğitim yılının başlangıcında Ege Öğretim Elemanları Derneği olarak sizlere başarı dileklerimizi iletmek istiyoruz.

Hepimizin bildiği gibi çok hareketli bir dönem geçirdik. Bir yandan toplumsal olaylar, bir yandan siyasal gelişmeler gündemimizi oluştururken, birdenbire küreselleşmenin ve küresel ısınmanın olumsuzlukları ile yüz yüze geliverdik.

Aslında bunların hiçbiri birdenbire olmadı.

1950’li yıllardan itibaren Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladık; Türkçe ezanın Arapça okunmasına geçişle ilk karşı devrimi yaşadık. Anadolu aydınlanmasında temel işlevi olan köy enstitülerinin kapatılması, ilk öğretimde din derslerinin zorunlu hale getirilmesi ve ihtiyaçtan fazla imam-hatip okullarının açılarak Öğretim Birliği Yasasının yok sayılması bugünkü sıkıntılarımızın kaynağını oluşturdu.

Ülkemizi yönetmekten ve yasa çıkartmaktan sorumlu kadroların, yeterli demokrasi kültürüne, tarih bilincine, yurt sevgisine ve koruma bilincine sahip olmamaları nedeniyle, bu kadrolar eliyle yaşadığımız yağma, talan haberleri ve belgeleri ile yüz yüze geldik.

Elli yıl öncesinden söylenegelen, çevreye ve iklime ilişkin uyarıları dinlemedik. Ormanlara gerekli özeni gösteremedik. Çoğunu dikkatsizlikten ya da bilgisizlikten yaktık, yakmadıklarımızı kesip rant alanlarına dönüştürdük. İçme suyu kaynaklarını kirlettik, gölleri kuruttuk ve denizleri ulaşımda kullanamadık, deniz canlılarının yaşam alanlarını sorumsuzca tükettik. Anadolu’nun çölleşmesine göz yumduk.

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde devlet desteğinde kurulan ve ülkenin sanayileşmesini borçlu olduğumuz KİT’leri, siyasi kadroların elinde perişan ettik, yönetim beceriksizliklerini örtbas edip, kurumları suçladık ve kimisini üstüne para vererek, yok pahasına yabancılara satmaya başladık.

Montaj sanayisi ile sanayileştiğimizi sandık.

Çok partili döneme geçişimizi demokrasi sandık. Atatürk ilke ve devrimlerine karşı çıkmayı özgürlük sandık

Başımız sıkışınca askere güvendik, onların gelip rejimi kurtaracaklarını umduk. Hep birileri bizi kurtarsın diye bekledik. Kaç deneyim geçirdik.

Bugüne birdenbire gelmedik.

Şimdi ise Cumhuriyet Tarihimizin en kritik dönemecine girdik.

Çeşitli vesilelerle Cumhuriyetin temel ilkelerine, laik devlet ve toplum düzenine, anayasaya karşı olduğunu açıkça beyan eden bir siyasi kadronun, çoğunluğa sahip olduğu için her istediğini yapma yetkisinde olduğu söylemleri ve yaptırımları ile karşı karşıya kaldık

Önümüzdeki dönemde tüm üniversite mensuplarına önemli görevler düşmektedir. Kuşku yok ki, tüm arkadaşlarımız, üniversitelerimizin çağdaş, bilimsel bilgi üreten ve bu bilgiyi toplumun kullanımına sunan kurumlar olduğu bilinciyle yeni ders yılına başlayacaklardır. Öğrencilerimizin batıl inançlardan, önyargılardan kurtularak, bilimselliğe yönelmelerini sağlamak, çağdaş eğitimin olanaklarından haberdar olmalarına ve yararlanmalarına yardımcı olmak en önemli görevimizdir. Anadolu’nun uzak illerinden gelen, yeni kayıt yaptıran gençlerimize sıcak bir yuvaya geldiklerini hissettirmek, onların temel gereksinimlerine çözüm bulmak, onlara ana, baba, kardeş olmak, rehberlik etmek bir diğer görevimiz olmalıdır. Öğrencilerimizin derslerinden kalan zamanlarını değerlendirmelerinde, kurdukları müzik, resim, fotoğraf, sinema, edebiyat, doğa gezileri gibi çeşitli grup çalışmalarına ve aktivitelerine yönelik çalışmalarına katkı sağlayarak ve katılarak moral vermek de önemli bir empati sağlayacaktır.

Çağdaş toplumların en büyük özelliği belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmek, güç birliği için örgütlenmektir. Biz de EGÖDER olarak, Üniversitemiz öğretim üye ve elemanlarını bir çatı altında bir araya getirmek istedik. Henüz bir yılımızı doldurmadık. Tüm yönetim kurulu üyelerimiz, tüzük çalışmaları, web sayfasının hazırlanıp hizmete sunulması, önemli duyuruların üniversite içinde ve diğer üniversite dernekleri arasında dağıtımı ve haberleşme konularını özveri ile yürüttüler ve saygın bir sivil toplum örgütü kurmak ve üniversitemiz mensuplarını, tüm çalışanları ve öğrencileri ile birlikte kucaklamak için büyük bir çaba gösterdiler. Üniversitemizin rektöründen başlayarak tüm dekanlarımızı ziyaret ederek desteklerini aldık. Her geçen gün üye sayımızı arttırdık. Dileğimiz Ege’nin en büyük üniversitesi olarak bu sayıyı tüm mensuplarımızı kapsayacak bir oluşuma dönüştürmektir.

Bilimsellikten ve aklın yol göstericiliğinden aldığımız gücü birleştirebilirsek, ülkemize ve bilimsel yaşama katkı sağlamak adına, daha güçlü çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz.

  • Birlik olursak olumsuzluklara karşı çıkabiliriz.
  • Birlik olursak Anayasa’nın, YÖK Yasası’nın hazırlanışında söz sahibi olabiliriz.
  • Birlik olursak TÜBİTAK’ın gerçek işlevine kavuşmasında baskı yapabiliriz.
  • Birlik olursak üniversite yerleşkesinin sadece üniversiteye ait olması gerektiğini daha güçlü savunabiliriz.
  • Birlik olursak eğitim sorununa çözüm üretebiliriz.
  • Birlik olursak ülkemizin çağ dışılığa itilmesine karşı durabiliriz.

Ülkemizin temel sorunu eğitimdir. Başlıca çabamız, ülkemizin bilimsel bir eğitim sistemine dönerek, karmaşa yaratan ve dinsel bakış açısını topluma dayatan bilim karşıtı kurumların kaldırılmasına ve eğitimin yeniden bilimsel bir içeriğe kavuşturulmasına yönelik olmalıdır. Ortalama 3,4 yıl olan eğitim düzeyimizin durumu içler acısıdır. Halen okur-yazar oranımız en geri kalmış ülkelerle aynıdır. Tüm bireylerin çağdaş eğitimle yetişmelerine yönelik önlemlerin zaman yitirmeden alınması en öncelikli konudur.

Tüm dileğimiz, tam bağımsız, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin, Atatürk ilkeleri ve kuruluş felsefesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda, demokratik, sosyal ve laik bir hukuk devleti nitelikleri ile hak ettiği uluslar arası itibarını yeniden kazanmasıdır.

Yolumuz aklın ve bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoludur.

Hepinize başarılı ve mutlu bir eğitim yılı diliyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Prof. Dr. Necla Nişli

EGÖDER Başkanı