Konak Yeni Karamürsel Mağazası Etkinlikleri Kapsamında

1 Haziran 2007

Değerli basın mensupları, dostlar, yurttaşlar

Son günlerde sıcağı sıcağına yaşanan gelişmeler göstermektedir ki BOP adı verilen tek kirli ve karanlık oyun tüm azgınlığıyla devam etmektedir Türk halkının Türk Bayrağıyla katıldığı her bir miting alanı demokrasiye olan inancımızı ve kendi kaderimize el koyma kararlılığımızı anlatan ciddi bir uyarı olarak değil tehdit olarak algılandığından vahşi kapitalizm ve küresel emperyalistlerin kudurganlıkları artmıştır

Tehlikenin farkına varıp gereğini yapmaya söz verdiğimiz alan eylemleri yapılacak işlerin yalnızca birisidir.

Şimdi alanların söylemini ve ruhunu doğru okuyup sonuç alıcı somut işlerine bakmak zamanıdır. Söylev çekmeden gerekeni duraksamaksızın yapmak, az laf çok iş zamanıdır.

Alanlarda demokratik laik sosyal hukuk devleti olan cumhuriyetimize sahip çıkanlara karşı ABD, AB, Talabani, Barzani, Yunanistan ve Kıbrıs Rum'unun küstahça desteklediği bugünkü iktidardan ve işbirlikçi yönetiminden başka, Emperyalistler amaçlarına ulaşmak için demokrasiye olan inancımızı, kendi kaderimize el koyma kararlılığımızı kullanmaktadırlar. Sömürülerinin son numarası sözde din özgürlüğü insan hakları ve Amerikan tipi demokrasi ihracıyla onun maşası haline gelmiş yerli ve yabancı sivil örgütleri dernekleri ve vakıflarıdır. Yarattıkları yeni kutsal “sivil toplum”, yeni sihirli sözcük ise “demokrasi”dir. Bu örgütlerin dernekler ve vakıfların akılları ithal, inançları yapay, paraları Dolar-Avro'dur. Amaçları ise parçalanmış bir Türkiye’nin taslağını boyamaktır.

Alanlarda şiddetle vurguladığımız bağımsızlığımıza karşı yurdun dört bir yanını gövdesi dışarıda kolları içimizde bu tür sivil örgüt dernek ve vakıflar sarmıştır. Gerçek demokrasi ve sivil irade için değil sahtelerini üretmek için faaliyet göstermektedirler.Bağımsızlığını karakteri yapmış ulusumuzun bedeninde Amerikan demokrasi projesinin sivil maskeli oyuncularının sızmadığı yer nerdeyse kalmamıştır. Bilinen ve görünen odur ki zehirli etkileri sadece tüzel kişilikleriyle sınırlı kalmamış geldikleri girdikleri her yere bulaşmış dokundukları her ilişkiyi sahtesine dönüştürmüştür.

Değerli dostla bu sivil örümceklerden kurtulmadıkça bağımsız olmamız mümkün değildir. Aksine bu örümceklerin yaydığı sahte demokrasi, din özgürlüğü ve insan hakları aldatmacasına kanmaya devam ettikçe bu ülke parçalanacaktır.

Aydınlanma yolunda ter dökmüş örgütlere ve yurtseverlere sesleniyoruz. Cumhuriyetçi ve bağımsızlıkçı yurtsever aydın sorumluluğu yabancıların özellikle parasal destek sağladığı, yerli sivil toplum kuruluşlarının maskelerini düşürmeyi ve örgütlerindeki bu ilişkilere bulaşmış isimleri ayıklamayı gerektirir.

Üyesi olduğumuz derneklerden, vakıflardan gerçekten emin miyiz? Sivil dediklerimiz ne kadar sivil, aslında kimin üniformasını giyiyorlar?

22 Temmuz'da vatanımızın hesabını soracağız. Sahip çıkacağımız her bir sandık namusumuz olacak. Yurttaşlar olarak daha şimdiden sandıklar için çalışmaya başladık. Ama o sandıklardan çıkacak partilerin, bizlerin vekili olacak kişilerin ne kadarından eminiz? Gerçek sivil irade için vereceğimiz oylar aslında kimin üniformasını giyenlere gidecek?

Vatanımızı, Cumhuriyetimizi, onun devrimlerini ve namusumuz olan bağımsızlığımızı savunduğunu söyleyen alanlarda haykıran herkese şimdi daha büyük sorumluluklar düşmektedir.

Bizler onlar kapatılıncaya ülkemizden kovuluncaya kadar sivil örümceklerle mücadele etmeye yemin ettik. Bunun için seçimlerden başlıyoruz. Partileri gözlüyor, uyarıyoruz. Onları, milletvekili adaylarının henüz kesinleşmediği bu gün başkalarının üniformasını giyen sivil maskeli oyuncular konusunda daha hassas ve uyanık olmaya çağırıyoruz.

  • İzmir CUMOK
  • Yol-İş Sendikası 1 No.lu Şubesi
  • İZDO
  • EGÖDER
  • Kemalist Üniversiteliler Birliği
  • Kanaltürk Ulusal Gönüllüleri
  • Yarımada Cumhuriyet Platformu
  • Birleşik Sağlık-İş
  • İZSEV
  • UBP
  • Kimya Mühendisleri Odası
  • Eğitim-İş